Sinister (Lanet), 2012 yılında vizyona girmiş bir korku/gerilim filmidir. Bilimsel olarak dünyanın en korkunç filmi seçilen Sinister’ın yönetmenlik koltuğunda, Doctor Strange filminden hatırlayabileceğiniz Scott Derrickson oturuyor. 4 kez Oscar adaylığı bulunan Ethan Hawke’ın başrolünde olduğu filmin kadrosunda Juliet Rylance, Fred Thompson, Clare Foley, Michael Hall D’Addario ve James Ransone gibi oyuncular bulunuyor. 1 saat 50 dakika uzunluğundaki filmin IMDb puanı ise 6,8.
Önce bu filmin neden en korkunç film seçildiğini anlatalım. Broadbandchoices adlı teknoloji şirketi, en korkutucu filmi seçmek için bir ‘Korku Bilimi Projesi’ düzenliyor. Farklı yaş gruplarından 50 kişiye, eleştirmenlerin listelerini ve Reddit’in tavsiyelerini tarayarak belirlediği film listesinden 120 saatten fazla korku filmi izleme görevi veriyor ve bu filmleri izleyen kişilerin kalp atışlarını takip ediyor. Sinister izleyenlerin nabızları 131lere kadar çıkarken, kalp atışlarının ortalama yüzde 32 hızlandığı belirleniyor.
Gerçek suçlarla ilgili kitaplar yazan Ellison Oswalt, şöhretini kaybetmiştir. Eski günlere dönmek için eline harika bir fırsat geçen Oswalt, ailesiyle birlikte, bir dizi şüpheli ölümün yaşandığı bir eve taşınır. Ailesinden bu gerçeği saklayan Oswalt olayı araştırmaya başlar. Ancak işin göründüğünden çok daha eskilere ve başka cinayetlere uzandığını keşfeder.
En korkunç film olup olmadığı konusunda bir şey diyemem ama Sinister, gerçekten atmosferiyle oldukça geren bir film. Bu filmi izlemeden önce bir korku filmi izleyeceğinizi kendinize hatırlatmanız gerekiyor. Çünkü korku filmlerinde genellikle yaşanan klişeler ve hikayenin devam edebilmesi için baş karakterlerin yaptığı mantıksız hareketler bu filmde de karşımıza çıkıyor. En basitinden, şu ışıkların hepsini neden yakmazsınız veya nasıl bu kadar korkusuz oluyorsunuz diye sorabilirsiniz. Ancak unutmayın ki bunların hepsi filmin ilerlemesi için. Yoksa evde garip bir şey yaşandığı an hemen oradan taşınsalar film biter öyle değil mi?
İzleyiciyi korkutmanın en klasik yolu olan jumpscare sahneler bu filmde de var. Birkaç yerde gerçekten hazırlıksız yakalayıp sizi ürkütüyor. Ancak bazı yerlerde “İşte şimdi bir anda bir şey çıkacak” diyorsunuz ve çıkıyor. Bu anlamda, filmin gerilim ve korku seviyesini jumpscare sahnelerle değil, gizemli ve karanlık atmosferiyle yükselttiğini söyleyeyim. Tüm bu gerilimin ortasında aile ilişkileri de ele alınıyor. Ethan Hawke ise oyunculuğuıyla filmin en önemli değeri. Kısaca toplamak gerekirse, korku filmi seven herkes Sinister’ı izlemeli. Korku türüne uzak olanlar için ise bu filmde onları çekecek pek bir şey yok.
Ayrıca Sinister’ın 2015 yılında çıkmış bir devam filmi de bulunmakta. Ancak James Ransone dışında kadro ve hikaye tamamen farklı.
