Edebiyata veya sinemaya meraklı olan çoğu insan, Protagonist ve Antagonist kavramlarını duymuştur. Eğer siz de daha önce bu kavramları duyup anlamlarını merak ettiyseniz, buyurun sizi yazımızın devamına alalım.

Aslında bu iki kavram kulağa çok teknik terimler gibi gelse de aslında çok basit birer anlama sahipler. Öncelikle iki kelimenin kökeni de Yunan tragedyasına dayanıyor. Protagonist, bu tragedyaların başrolüne yani ana karakterine verilen isim oluyor. Yani bizim bir romanda, filmde veya dizide yolculuğuna şahit olduğumuz, hikayenin ana ekseninde yer alan kahramanımıza bu isim veriliyor. Genellikle Protagonist hikayelerin iyi karakteri oluyor ve seyircinin daha çok desteklediği ve kendine yakın hissettiği kişi oluyor.

Birçok filmin veya dizinin baş kahramanını Protagonist olarak örneklendirebiliriz ancak ben örnek olarak çok yakın zamandan somut bir karakter seçtim. Ünlü yönetmen Christopher Nolan’ın 2020 yılında vizyona giren Tenet filmini hatırlarsınız. Filmin başrolünde John David Washington yer alıyordu ve filmde karakterin bir ismi yoktu. Biz onu sadece Protagonist olarak biliyorduk.

Antagonist ise, Protagonist’in tam olarak zıttı olan karaktere deniyor. Protagonist’in yapacağı eylemleri engellemeye, ona zorluklar çıkarmaya çalışan kişi Antagonist oluyor. En basit tabirle romanların, filmlerin, dizilerin “villain” olarak bildiğimiz kötü adamlarına Antagonist deniyor. Tabi ki bu kötü karakterlerin kendilerine göre motivasyonları ve alt metinleri olmak zorunda. Çünkü bunlar olmadığı zaman ortaya karikatürize siyah-beyaz karakterler ve zayıf bir hikaye çıkıyor. Antagonist’e örnek olarak da Voldemort’u verebiliriz.

Yazımızı birkaç tane Protagonist – Antagonist eşleşmesiyle bitirelim.
- Harry Potter – Voldemort
- Batman – Joker
- Sherlock Holmes – Moriarty
- Luke Skywalker – Darth Vader
- Spider-Man – Green Goblin
- Captain America – Red Skull
- Iron Man – Mandarin
- Gandalf – Saruman
