Sinemaseverlerin büyük bir heyecanla beklediği Dune: Part Two, geçtiğimiz hafta beyaz perdede görücüye çıktı. 2021 yılında vizyona giren ve çok beğenilen Dune’un devamı niteliğinde olan film, Denis Villeneuve tarafından yönetiliyor. İlk filmde de kadroda yer alan Timothee Chalamet, Zendaya, Rebecca Ferguson, Josh Brolin, Javier Bardem ve Stellan Skarsgard gibi isimler rollerine devam ediyor. Ayrıca Florence Pugh, Austin Butler, Lea Seydoux ve Anya Taylor-Joy gibi isimler de ekibe dahil oluyor. 2 saat 46 dakika uzunluğundaki Dune: Part Two, şu anda IMDb’de 8,9 gibi çok iyi bir puana sahip.

Dune: Part Two Konusu
İlk Dune filminde baharat üretimini kontrol altında tutan Atreides hanedanı saldırıya uğramıştı. İmparatorluk askerleri ile birlik olan Harkonnenlar, tüm Atreides soyunu katledip baharat rezervlerini ele geçirmişti. Ancak Dük Leto Atreides’in oğlu Paul annesiyle birlikte kaçarak çöldeki Fremen halkına katılmıştı. İşte Dune: Part Two tam olarak buradan devam ediyor. Fremen halkının lider olarak gördüğü Stilgar, Paul’un yüzyıllardır müjdelenen Mesih olduğuna inanıyor. Paul ise Shai-Hulud denen dev solucana binmeye, çöle ayak uydurmaya, kısacası Fremen halkının bir parçası olmaya çalışıyor. Paul’un annesi Jessica da Bene Gesseritlerin Rahibe Ana’sı oluyor. Bu sırada baharat üretimini arttırmaya çalışan Harkonnenler önce Rabban sonra Feyd-Rautha önderliğinde Fremenlerin ve Paul’un peşine düşüyor.

Frank Herbert’ün ünlü eserinden uyarlanan Dune, ilk filmiyle çok büyük ses getirmişti. Gerek kitaba olan bağlılığı, gerek görselliği ve oyunculuklarıyla sinema dünyasında fark yaratmıştı. Dune: Part Two ise çıtayı ilk filmden daha da yukarı çıkarıyor. Aslında uzun bir ekran süresine sahip ancak bu süre boyuca sizi bir saniye bile filmden koparmıyor. Hızlı bir tempoya ve harika görsel efektlere sahip. Shai-Hulud denen kum solucanları olması gerektiği gibi oldukça görkemli yansıtılmış. Keşke onları daha da çok görebilseydik. Yönetmen Denis Villeneuve kitabı çok iyi anlayıp yorumlamış. Müziklerde ise Hans Zimmer yine müthiş bir iş çıkarmış. Özellikle çöl baskını ve Shai-Hulud sahnelerinde müzik o kadar vurucu ki sizi adeta büyülüyor.

Gelelim oyunculuklara. Dune: Part Two, ilk filmde olduğu gibi çok iyi bir kadroya sahip. Timothee Chalamet, Paul Atreides rolüne tam oturuyor. Austin Butler Feyd-Reutha rolüne çok iyi çalışmış ki zaten röportajında Heath Ledger’ın Joker’inden esinlendiğini söylemiş. Prenses Irulan rolünde Florence Pugh çok ekran süresine sahip olmasa da üçüncü filmde önemli rol oyanayacak. Josh Brolin’in hayat verdiği Gurney Halleck, müzik çaldığı sahneyle tüyleri diken diken etti. Arrakis’in yıkımından sağ kurtulan Gurney’nin filmdeki ilk sahnesi de buydu. Javier Bardem’in Stilgar’ı ise filmdeki yüz güldüren anların çoğuna sahipti. Paul’un her hareketinden, onun Mesih olduğu sonucunu çıkarmasıyla salonu çok güldürdü. Lisan Al-Gaib 🙂

Film bize Paul Atreides’in Muaddib olarak “Mesih” rolüne bürünme sürecindeki karakter gelişimini çok iyi anlatmış. Babasını ve evini kaybeden genç bir çocuktan, bir halkın umudu olacak bir lidere doğru evrilme sürecini her detayıyla hissettiriyor. Filmin en büyük sürprizi Paul’un aslında Harkonnen soyundan geldiğini görmemiz oldu. Ancak tabi bu durum kitabı okuyanlar için yeni bir gelişme değil. Zaten film kitaba oldukça bağlı şekilde ilerliyor. Bu da bence bir uyarlamada tam da yapılması gereken şey. Kitaba sadık kalan çoğu yapım başarılı olurken, orijinalinden sapan yapımlar genelde hayal kırıklığı yaratıyor. Bu anlamda da Dune: Part Two hayranlarına güzel bir deneyim sunuyor.

Siz Dune: Part Two filmini izlediniz mi? İlk filme göre daha mı iyiydi yoksa daha mı kötüydü? Dune Messiah filmi için heyecanlı mısınız?